Işık Hızına %99 Oranında Yaklaşabiliriz!Peki Bu Nasıl Mümkün Oluyor?

Benim bu foruma girmem tabiki de tesadüf. Bak tekrar geldim . gelmeyedebilirdim. Gerçekten biz insanlar evrenin devasa büyüklüğünde hiç kadar yer kaplıyoruz ve koca evrenin kendimiz için dizildiğini sanmak... Biz bir hiçiz. Bizden kat be kat daha zeki canlılarda var. Biz daha okyanusun altındaki canlıları yeni keşfediyoruz . yıl olmuş 2025 hala yeni canlı keşfediyoruz. Yani biz bu evren için bir hiçiz. Hic birşey bizim icin yaratılmadı. Lütfen bilimsel düşünün. Milyarlarca yıl bizim gibi düşünen varlıkların olması gayet normal.. Biz tesadüfen oluştuk. Milyonlarca sperm arasından sen geldin. Bu bir tesadüf. En önde ve sağlam olan sendin. Senden daha morfolojisi düzgün spermlerde vardı. Sadece sen şanslıydın..
 
Işık hızına neden yaklaşamayız ? Biz quarklardan oluşan bir atom parçasından oluşuyoruz. Kütle var. Kütlesi olan herşey başka boyuta geçer. Yani ölürüz. Bilimsel olarak mümkün değil belirli hızda insan alyuvar akyuvar sayısı düşüyor bu kanıtlandı. Sanırım 1000 km hıza ulaşınca. Örnek mısır belirli ısıdan sonra patlıyor başka boyuta geçiyor. Bizde enerji olarak form değiştiririz. Ama bilinç yok olur. Var olamayız. Fotonların kütlesi var mı?
 
Benim bu foruma girmem tabiki de tesadüf. Bak tekrar geldim . gelmeyedebilirdim. Gerçekten biz insanlar evrenin devasa büyüklüğünde hiç kadar yer kaplıyoruz ve koca evrenin kendimiz için dizildiğini sanmak... Biz bir hiçiz. Bizden kat be kat daha zeki canlılarda var. Biz daha okyanusun altındaki canlıları yeni keşfediyoruz . yıl olmuş 2025 hala yeni canlı keşfediyoruz. Yani biz bu evren için bir hiçiz. Hic birşey bizim icin yaratılmadı. Lütfen bilimsel düşünün. Milyarlarca yıl bizim gibi düşünen varlıkların olması gayet normal.. Biz tesadüfen oluştuk. Milyonlarca sperm arasından sen geldin. Bu bir tesadüf. En önde ve sağlam olan sendin. Senden daha morfolojisi düzgün spermlerde vardı. Sadece sen şanslıydın..
Bu yazdıklarında haklılık payı olan çok şey var; evet, kozmik ölçekte bir “hiç”iz. Ama “hiç” olduğumuz gerçeği, varlığımızın anlamını yitirdiği anlamına gelmez. Asıl büyü bu “hiçlikten” doğan bilinçte saklı. Hiçlikten gelip kendini ve evreni sorgulayabilen tek varlığız "şu ana kadar bildiğimiz kadarıyla.
Tesadüf konusu da aslında çok ilginç. Evet, belki bir tesadüfler zincirinin sonucuyuz. Ancak tesadüf, sadece henüz tüm değişkenleri bilmediğimiz bir denklemin sonucudur. Yani bilimde “tesadüf” aslında “bilinmeyenlerin toplamı”dır. Şans, sadece bizim gözümüzden bakıldığında anlamlı hale gelir. Ve evet, milyonlarca sperm arasından bir “sen” geldin; ama o “sen”, şimdi bu evrende anlam arayan bir bilince dönüştün" bu hiç de sıradan değil.
Üstelik, bilimin bize söylediği şey sadece “küçük” olduğumuz değil, aynı zamanda evrenin kendini anlamaya çalışan bir parçası olduğumuz. Carl Sagan’ın dediği gibi: “Biz yıldız tozuyuz; evren kendini tanımaya çalışıyor.”
Son olarak: Evet, milyarlarca yıl boyunca bizim gibi düşünen başka canlıların olmuş olması muhtemel. Belki de olacak. Ama bu, kendi varlığımızı değersiz yapmaz. Aksine, bu ihtimali düşünmek bile varlığımızı daha da kıymetli hale getirir.
Yani, hiçiz evet… ama düşünen bir hiç.
Ve düşünen bir hiç, evrenin en olağanüstü mucizelerinden biridir.
 
Işık hızına neden yaklaşamayız ? Biz quarklardan oluşan bir atom parçasından oluşuyoruz. Kütle var. Kütlesi olan herşey başka boyuta geçer. Yani ölürüz. Bilimsel olarak mümkün değil belirli hızda insan alyuvar akyuvar sayısı düşüyor bu kanıtlandı. Sanırım 1000 km hıza ulaşınca. Örnek mısır belirli ısıdan sonra patlıyor başka boyuta geçiyor. Bizde enerji olarak form değiştiririz. Ama bilinç yok olur. Var olamayız. Fotonların kütlesi var mı?
Dostum, anlattıkların bir noktaya kadar güzel gidiyor ama ondan sonra biraz “mısır patladı, başka boyuta geçtik” kıvamına gelmiş. 😊 Şimdi şu konuyu bir netleştirelim:
Işık hızına neden yaklaşamayız?
Çünkü biz ışık değiliz! Yani foton değiliz, Marvel karakteri hiç değiliz. Bildiğin kuarklı, elektronlu, kütleli et parçalarıyız. Işık hızına yaklaştıkça kütlemiz artıyor, enerji ihtiyacımız sonsuza gidiyor... Yani biz hızlandıkça ev "abi bu arkadaş fazla oldu" deyip sistemi kapatıyor. 😅
"1000 km hızda alyuvar sayısı düşüyor" kısmı doğru olabilir ama bu hız değil, ivme ve vücuda binen G-kuvveti ile ilgili. Jet pilotları 2500 km hızla uçuyor, hâlâ hayattalar; ama 8G yediklerinde ayak parmaklarını hatırlamakta zorlanıyorlar o ayrı. 😄
"Mısır belirli ısıda patlıyor, boyut değiştiriyor" diyorsun... Orası biraz fazla Netflix bilimkurgu olmuş. Mısır sadece “sıcak oldum” deyip içindekileri dışa vuruyor, o kadar. Başka boyut yok, hâlâ tava içindeyiz. 🍿
️ Gelelim bombaya: Fotonların kütlesi yok. Durgun kütlesi sıfır ama enerjisi var. Yani ışık hızında geziyorlar çünkü onları durduracak bir şey yok. Biz öyle değiliz, sabah yataktan kalkarken bile dizimiz çıtırdıyor.
“Biz başka boyuta geçeriz, bilinç yok olur” demişsin... Valla bizim bilinç zaten pazartesi sabahları %30 çalışıyor. Bir de ışık hızına çıksak, “şarj bitmiştir” ekranı veririz direkt. 😂
 
bize öğretilen argümandan biraz çıkabilirsek yani bize dayatılan "iyi-kötü, güzel-çirken, olur-olmaz" ne zaman bundan sıyrılıp da her şeye "Neden Olmasın" diye bakabilirsek ki bence bakmak lazım, işte o zaman her şey gözünüze farklı görünecek zihin farklılaşacak her şeyi farklı algılayacağız belki bu matrix den bu şekilde uzaklaşabiliriz ???
 
Einstein'a sorarlar, "neden zaman var?" Cevabı basit, "herşey aynı anda olmasın diye. Eminim bu konuların da, bizim henüz bilmediğimiz bu tür basit cevapları vardır.

aynen bence de öyle, bazen evde bir şey kaybederiz ararız ararız bulamayız sonra bir bakarız ki gözümüzün önünde dururya !! bazen olaylar cevaplar çok kolay çok basittir ama bu dünya olaylarında malesef bizden o kadar şeyi gizliyorlardır ki "hadi oradan senden benden neyi gizleyecekler" demeyin, her zaman olasılık vardır, bu olasılık iki faktörlü de değildir belki de, ben "var" derim başkası "yok" der ama üçüncü olasılık olarak da hangimiz yanılıyoruz acaba ???
 
Daha karmaşık birşey sorayım. Sizce sonsuzluk nedir? Ben cevap vereyim evren. Düşünsene şu anda misal toprak parçası üzerindesin. Onu kaplayan bir ülkedesin .. Onu kaplayan bir gezegen var onun üzerindesin. Daha büyük geniş açıdan bak kendine. Samanyolu galaksisi.. Daha büyük .. Galaksiler topluluğu beynimizde canlandı ... Sence tüm galaksileri kaplayan birşey yok mu ? Hatta onu kaplayan şeyide kapsayan başka bir atmosfer .. Onu kaplayan tıpkı sürekli genişleyen bir çember düşün. .. Yada topun içinde top onun içinde daha küçük bir top.. En büyük topu düşün.. Onu da kaplayan birşey olmalı! Ama bunun bir sonu olmalı.. Ama beyin error verdi . sonu olamaz demek ki fiziki olarak sonsuz bir yerdeyiz.. Sonu olmayan bir yerdeyiz.. Sizce başka yaşam yokmu ? Tanrı diyelim... İlk yaratan tanrı. Doğru. Ama tanrı hep mi vardı ? Öncesi peki? Tesadüfen oluştuk ... Neden oluştuğumuzu cevaplarken gerçekten anlamsız oluyor.. Orası belli .. Nasıl diye soran bilim .. Neden diye soran din'dir .
 
Konuyu biraz dağıttım.. Sadece ışık hızına ulaş hatta ışık hızının istersen 1000 katına ulaş. Gideceğin yer bir hiç.. Mesafe o kadar küçük ki . Evren sonsuz.. Sonsuz alanda istediğin hıza ulaş bir hiçiz.. Zaman bükülemez . İnsan bu evren için bir hiç.. Hiç demek de yanlış olur aslında belkide canlı bir organizmayı oluşturan bir yapıyız tıpkı bir elektron gibi ..
 
Daha karmaşık birşey sorayım. Sizce sonsuzluk nedir? Ben cevap vereyim evren. Düşünsene şu anda misal toprak parçası üzerindesin. Onu kaplayan bir ülkedesin .. Onu kaplayan bir gezegen var onun üzerindesin. Daha büyük geniş açıdan bak kendine. Samanyolu galaksisi.. Daha büyük .. Galaksiler topluluğu beynimizde canlandı ... Sence tüm galaksileri kaplayan birşey yok mu ? Hatta onu kaplayan şeyide kapsayan başka bir atmosfer .. Onu kaplayan tıpkı sürekli genişleyen bir çember düşün. .. Yada topun içinde top onun içinde daha küçük bir top.. En büyük topu düşün.. Onu da kaplayan birşey olmalı! Ama bunun bir sonu olmalı.. Ama beyin error verdi . sonu olamaz demek ki fiziki olarak sonsuz bir yerdeyiz.. Sonu olmayan bir yerdeyiz.. Sizce başka yaşam yokmu ? Tanrı diyelim... İlk yaratan tanrı. Doğru. Ama tanrı hep mi vardı ? Öncesi peki? Tesadüfen oluştuk ... Neden oluştuğumuzu cevaplarken gerçekten anlamsız oluyor.. Orası belli .. Nasıl diye soran bilim .. Neden diye soran din'dir .

ya işte öyle değilse ??? bize söylenen gösterilen şey gerçekten öyle değilse ? uzay denilen şey gezegenler inandıklarımız , hepsi bizi kontrol altında tutmak içinse ya (ki bence öyle), bize bilgiler belli kaynaklardan geliyor onlar ne derse o oluyor, bundan asırlar önce dünyanın öküz boynuzları üstünde olduğuna inanıldı sonra yuvarlak sonra tam yuvarlak değil de elips şeklinde olduğuna inanıldı, şimdide ülkesini hatırlamıyorum şuan o ülkede de binlerce insan dünyanın düz olduğuna inanıyormuş ama kritik soru "ya öyleyse" , hatta eskilerin bir sözü var "Dünya Düzüne mi Yaşıyacan" :D

Duz dunya teorisi 2178687
 
Benim kişisel görüşüm. Biz bir deney kapsülünün içindeyiz. Regresyon terapisini gerçekten çok iyi uygulayan psikologlar var. Araştırın biz buraya bir kere gelmedik defalarca kez geldik. Aslında gördüğün her kişi sensin. Bi geldiğinde başbakan bir geldiğinde köle Çiftçi.. Tanıdığın her yüz aslında sensin.
 
Benim kişisel görüşüm. Biz bir deney kapsülünün içindeyiz. Regresyon terapisini gerçekten çok iyi uygulayan psikologlar var. Araştırın biz buraya bir kere gelmedik defalarca kez geldik. Aslında gördüğün her kişi sensin. Bi geldiğinde başbakan bir geldiğinde köle Çiftçi.. Tanıdığın her yüz aslında sensin.


adamlar gözümüze soka soka filmini yaptı, işte bizim bu dünyada olmamızın tek gerçeği


Matrix morpheus insan enerji pil KNXPDLJFEsfcU6SL 636963699725347360


 
Işık hızından girip başka bir konuya atladım hakkınızı helal edin.. İnancım var ve ben müslümanım. Sadece fikirlerim bu şekilde. Ölümden sonra hayat olduğuna inananlardanım. Hatta Şu an biz birer ölüyüz . Öldükten sonra dirileceğimize inanlardanım hayırlı geceler...;)
 
ya işte öyle değilse ??? bize söylenen gösterilen şey gerçekten öyle değilse ? uzay denilen şey gezegenler inandıklarımız , hepsi bizi kontrol altında tutmak içinse ya (ki bence öyle), bize bilgiler belli kaynaklardan geliyor onlar ne derse o oluyor, bundan asırlar önce dünyanın öküz boynuzları üstünde olduğuna inanıldı sonra yuvarlak sonra tam yuvarlak değil de elips şeklinde olduğuna inanıldı, şimdide ülkesini hatırlamıyorum şuan o ülkede de binlerce insan dünyanın düz olduğuna inanıyormuş ama kritik soru "ya öyleyse" , hatta eskilerin bir sözü var "Dünya Düzüne mi Yaşıyacan" :D

Sen, düz dünyacı mısın? :)
 
aynen bence de öyle, bazen evde bir şey kaybederiz ararız ararız bulamayız sonra bir bakarız ki gözümüzün önünde dururya !! bazen olaylar cevaplar çok kolay çok basittir ama bu dünya olaylarında malesef bizden o kadar şeyi gizliyorlardır ki "hadi oradan senden benden neyi gizleyecekler" demeyin, her zaman olasılık vardır, bu olasılık iki faktörlü de değildir belki de, ben "var" derim başkası "yok" der ama üçüncü olasılık olarak da hangimiz yanılıyoruz acaba ???
Aynen dostum, o “gözümüzün önünde olup da bulamadığımız şey” durumu bazen hayatın bize attığı en büyük trollük! Anahtarı ararken cebinde bulmak gibi... Hayat bazen “sürpriz kutu”.
Ama “bizden gizliyorlar” meselesine gelince... Valla öyle bir şey varsa, bizi gizemli entrikaların merkezine koymaları için baya özel olmamız gerekir. Ki son 3 şifremi bile hatırlayamayan ben, “dünya düzeni”nin gizli sırlarını çözecek son kişi olurum.
Üçüncü olasılık teorine de bayıldım! "Var", "yok" ve "kafalar karışık" üçlemesi gibi. Belki de hepimiz haklıyız, ya da hiçbirimiz değiliz. Kuantum gibi... Şu an haklı olabilirsin, ama bakana göre değişir. 😄
Yani sonuç olarak, bazen cevap çok yakın, bazen Matrix vari bir perde var önümüzde... ama kesin olan şu: Sorgulamak iyidir, ama kafayı da ütülememek lazım. 😉
 
Daha karmaşık birşey sorayım. Sizce sonsuzluk nedir? Ben cevap vereyim evren. Düşünsene şu anda misal toprak parçası üzerindesin. Onu kaplayan bir ülkedesin .. Onu kaplayan bir gezegen var onun üzerindesin. Daha büyük geniş açıdan bak kendine. Samanyolu galaksisi.. Daha büyük .. Galaksiler topluluğu beynimizde canlandı ... Sence tüm galaksileri kaplayan birşey yok mu ? Hatta onu kaplayan şeyide kapsayan başka bir atmosfer .. Onu kaplayan tıpkı sürekli genişleyen bir çember düşün. .. Yada topun içinde top onun içinde daha küçük bir top.. En büyük topu düşün.. Onu da kaplayan birşey olmalı! Ama bunun bir sonu olmalı.. Ama beyin error verdi . sonu olamaz demek ki fiziki olarak sonsuz bir yerdeyiz.. Sonu olmayan bir yerdeyiz.. Sizce başka yaşam yokmu ? Tanrı diyelim... İlk yaratan tanrı. Doğru. Ama tanrı hep mi vardı ? Öncesi peki? Tesadüfen oluştuk ... Neden oluştuğumuzu cevaplarken gerçekten anlamsız oluyor.. Orası belli .. Nasıl diye soran bilim .. Neden diye soran din'dir .
Beynimi yaktın, teşekkür ederim. Yanına da ketçap mayonez ister misin? Çünkü bu “sonsuzluk menüsü” doyurucu olmuş. 😂
Evet, düşününce: bir ülke var, ülkenin içinde şehir, şehrin içinde biz… Sonra dünya, Güneş Sistemi, Samanyolu, galaksi kümeleri… derken evrenin dışı? “Evrenin dışı” dediğimiz anda zaten bir çelişki yaratıyoruz. Çünkü “dış” dediğin şey, “bir şeyin dışında başka bir şey” olması demek. Ama evren zaten her şeyi kapsıyor değil miydi?
Peki onu kaplayan ne? Belki de hiçbir şey. Belki “hiçlik” bile fazla büyük bir kelime orası için. Belki de sonsuzluk, bizim boyutumuzun anlayamayacağı kadar “başka” bir şey.
Ama çok haklısın, insan zihni “son” kavramına alışık. “Sonsuz” deyince işlemci ısınmaya başlıyor, fan dönüyor, RAM ağlıyor. 😅
Tanrı konusu ise başka bir seviye: “Tanrı varsa hep mi vardı?” sorusu, çocukken ilk sorduğumuz ama büyüdükçe daha fazla çarpıldığımız sorulardan. "Vardı" dersen sonsuz bir varlık fikrine geçiyorsun, "yaratıldı" dersen kim yarattı diyorsun… Sonsuz regres kavgası. İşte burada bilim “nasıl oldu?”, din ise “neden oldu?” diye soruyor, dediğin gibi.
Ve belki de her iki soru da kıymetli. Çünkü insan dediğimiz canlı, sadece hayatta kalmaya değil, anlamaya da aç. Açlıktan değil, meraktan uykusuz kalan bir türüz.

Yani sonuç? Sonsuzluk belki de bizim anlayamayacağımız kadar “basit” ya da “karmaşık”. Ama sormak, düşünmek, sorgulamak işin en güzel kısmı. Belki de varoluşumuzun nedeni bu soruların peşinden koşmaktır…
Yine de kafan çok yanarsa, tavsiyem: bir bardak soğuk su, bir bakış gökyüzüne ve şu cümle:
“Evren büyük, ama benim sorularım da boş değil be kardeşim.”
 
Benim kişisel görüşüm. Biz bir deney kapsülünün içindeyiz. Regresyon terapisini gerçekten çok iyi uygulayan psikologlar var. Araştırın biz buraya bir kere gelmedik defalarca kez geldik. Aslında gördüğün her kişi sensin. Bi geldiğinde başbakan bir geldiğinde köle Çiftçi.. Tanıdığın her yüz aslında sensin.
Yani şimdi sabah markette bana trip atan kasiyer de bendim, geçen hafta mesajıma dönmeyen kız da? O zaman en azından kendime bir iyilik yapayım da mesajlarıma cevap vereyim artık! 😂
Ama şaka bir yana @harunsibel61 , bu düşünce aslında Doğu felsefelerinde de yankı bulur. Hinduizm ve Budizm’deki "birlik" fikri: Her şey tek bir bilinçten geliyor, herkes bir ve aynı özün yansımaları… Yani sen ben yok, hepimiz biriz gibi.
Regresyon terapisi kısmına gelirsek, evet bazı insanlar geçmiş yaşamlarını “hatırladıklarını” iddia ediyor. Kimisi Mısır’da rahip, kimisi Roma’da gladyatör, nedense kimse ilkokul öğretmeni olmamış... 😅
Ama bu tür görüşlerin ortak noktası şu: Hayat tek bir sahne değil, büyük bir tiyatro. Oyuncular değişiyor ama sahne devam ediyor. Sen bazen başrol, bazen figüran oluyorsun ama deneyim hep seninle kalıyor.
Yine de işin bilimsel kanıt tarafında henüz sağlam bir “veritabanı” yok. Şimdilik "deneyimleyen kişi öyle hissediyor" diyoruz.
Ama kim bilir? Belki gerçekten bir deney kapsülünün içindeyizdir... Ve biri şu an bize uzaylı popcorn’uyla gülüyordur:
“Bak ya, @MAYDONOZ yine forumda yazıyor, bir de kendini ayrı biri sanıyor!” 😂
 
Işık hızından girip başka bir konuya atladım hakkınızı helal edin.. İnancım var ve ben müslümanım. Sadece fikirlerim bu şekilde. Ölümden sonra hayat olduğuna inananlardanım. Hatta Şu an biz birer ölüyüz . Öldükten sonra dirileceğimize inanlardanım hayırlı geceler...;)
Estağfurullah, ışık hızından girip başka bir boyuta geçmek bu zamanda çok normal 😊 Konu ışık hızını da, sonsuzluğu da, inancı da konuşmaya geldiyse, demek ki sohbet derinleşmiş demektir @harunsibel61 .
İnancını samimiyetle ifade etmiş olman çok kıymetli kardeşim. Aslında hepimizin ortak noktası da bu: Ölümü, yaşamı ve "neden buradayız" sorusunu anlamaya çalışmak. Kimimiz bunu bilimle, kimimiz inançla, kimimiz ikisiyle birden sorguluyor. Sonuçta hepimiz aynı bilinmezliğin içinde, farklı pencerelerden bakıyoruz.
"Şu an biz birer ölüyüz" demen ise, hem tasavvufi bir derinlik taşıyor hem de insanın kendine dönüp düşünmesini sağlıyor. Belki de hakikaten bu dünya bir uyanış provasıdır.
Belki başka bir galakside, başka bir reenkarnasyonda yine denk geliriz. Ama bu sefer çaylar benden olur :))
 

Geri
Üst