Latte
Geliştirici
- Katılım
- 19 Ekim 2024
- Konular
- 72
- Mesajlar
- 3,179
- Tepkime puanı
- 8,371
Arkadaşlar merhaba.
Dün akşam yaşadığım ve maalesef elinizi kolunuzu bağlayacak derecede kötü bir duruma düşebileceğiniz bir olayı anlatacağım.
Akşam saatlerine yakın amcalarımdan biri aradı ve sohbet etmeye başladık. Sonra "aslında başka birşey için aramıştım sen evde değil misin?" diye sordu. Benim İzmir'de olduğumu düşünüyormuş oysa farklı bir şehirde kardeşimin yanındayım.
Babama ulaşamadıklarını ve neredeyse tüm kardeşlerinin onu aramasına rağmen telefonu açmadığını söyledi.
Ben de normal olarak sessizde kullanıyordur diye tahminde bulundum. Sonuçta telefonu çalıyormuş.
Daha sonra ben de bir arayayım diyerek telefonu kapattım ve benim aramalarıma da cevap vermedi. Yine sessizde olabileceği ihtimali için WhatsApp üzerinden yazdım, iletildi ama okunmadı.
Haliyle birşeylerin ters olma ihtimaline karşın hemen komşulardan birini aradım. En son dün akşam ekmek alıp eve giderken gördüğünü söyledi.
Tabi o ara amcamla irtibata devam ettik ve o da birkaç kişi ayarlayıp eve doğru yönlendirdi.
Daha sonra tekrar komşumuzu arayıp zile basmasını ve ışıkların yanıp yanmadığına bakmasını rica ettim. Kapıya kimsenin çıkmadığını ve ışıkların kapalı olduğunu söyledi.
Yukarı çıkıp kapıdan dinlemesini, arayacağımı ve içerden telefon sesi duyup duymadığını söylemesini istedim. Duyabiliyorum dedi...
Maalesef geriye kalan tek seçenek hemen polisi aramak oldu.
Arayıp ihbarda bulundum. Beni itfaiyeye bağladılar önce. Onlar bilgiyi aldıktan sonra sağlık servisine bağladılar. Onlar da bilgiyi aldıktan sonra beni yine 112 emniyet merkezine bağladılar. Yine bilgi verdikten sonra beklemeye başladım.
Önce ambulans görevlisi hanımefendi arayıp benden telefon numarası istedi. Arkasından itfaiye görevlisi aradı o da telefon numarası istedi. Henüz polis ekipleri varmamış ama onlar orada bekliyorlardı eve girmek için.
Tahminimce onlar da arayıp evin içinden gelen sesi duyunca ekipleri beklemeden girmişler eve. İşin en garip tarafı ise telefonu istediklerinde adını söylediğim an görevlinin "belki hiç ihtiyacımız olmayacak adına şu anda önemli değil." demesi sanarken alt komşum aradı yine.
Baban şu anda binaya giriyor demez mi?
Bir süre sonra itfaiye görevlisi aradı ve mutlu ve rahatlamış bir şekilde durumu anlattı. Biz eve girdik ama o sırada geldi dedi.
Aradan bir saat geçti polis arayıp evi bulamıyoruz dedi
Onlara da durumu anlattım.
Meğer evden çıkıp minibüse bindikten sonra telefonunu unuttuğunu fark etmiş ve sonra bir daha mı minibüs parası vereceğim deyip geri dönüp almamış. İşte şansına da onun bu unutkanlığının yani telefonunu unuttuğu ilk ve tek günün içerisinde yüzlerce kere aranıp ulaşılamadığı için herkesi panikletebileceği aklına gelmemiş.
Zaten daha başına birşey gelmeden tüm amca ve halalarım başına birşey geldi diye yıkılmış duruma gelmişlerdi bile. Ben cenaze işlemlerini düşünmeye başlamıştım amcam ise oradakileri nasıl teselli edeceğini. Bunları tabi olay sonuçlandıktan sonra kendi aramızda konuştuk.
Yani evde unutulan bir telefon yüzünden olay nerelere gitti. Emniyeti, itfaiyesi, ambulansı ve cabası.
Sonrasında gülmeyi durduramadım ama sevinçten değil de aklıma gelen birkaç sene önceki Bursa'da yaşanan olaydaki kendini arayan adam yüzünden.
Onu da özetle anlatmak gerekirse;
Arkadaşının yanına İnegöl'e gidiyor. Gece 2 gibi uyuyor. Arkadaşı bunu göremeyince polisi arıyor ve arama çalışmaları başlıyor. Bu adam da kalabalığı görünce ne oldu diyor. Kayıp şahıs var arama yapılıyoru duyunca araya kaynıyor onlarla aramaya başlıyor. Bir süre sonra aranan şahıs diye isminin geçtiğini duyunca "bir soğuk ter döktüm adımı duyunca" diyor. O benim deyince tabi herkes şaşırıyor.
Bizimkinin de itfaiye eve girdikten sonra dışardan gelip kapıyı açması az biraz buna benzedi gözümde
)
Aman diyim siz siz olun bu zamanda unutacaksanız kendinizi unutun, telefonunuzu değil. Yoksa sonunun bu şekilde bitmemesi işten bile değil
Dün akşam yaşadığım ve maalesef elinizi kolunuzu bağlayacak derecede kötü bir duruma düşebileceğiniz bir olayı anlatacağım.
Akşam saatlerine yakın amcalarımdan biri aradı ve sohbet etmeye başladık. Sonra "aslında başka birşey için aramıştım sen evde değil misin?" diye sordu. Benim İzmir'de olduğumu düşünüyormuş oysa farklı bir şehirde kardeşimin yanındayım.
Babama ulaşamadıklarını ve neredeyse tüm kardeşlerinin onu aramasına rağmen telefonu açmadığını söyledi.
Ben de normal olarak sessizde kullanıyordur diye tahminde bulundum. Sonuçta telefonu çalıyormuş.
Daha sonra ben de bir arayayım diyerek telefonu kapattım ve benim aramalarıma da cevap vermedi. Yine sessizde olabileceği ihtimali için WhatsApp üzerinden yazdım, iletildi ama okunmadı.
Haliyle birşeylerin ters olma ihtimaline karşın hemen komşulardan birini aradım. En son dün akşam ekmek alıp eve giderken gördüğünü söyledi.
Tabi o ara amcamla irtibata devam ettik ve o da birkaç kişi ayarlayıp eve doğru yönlendirdi.
Daha sonra tekrar komşumuzu arayıp zile basmasını ve ışıkların yanıp yanmadığına bakmasını rica ettim. Kapıya kimsenin çıkmadığını ve ışıkların kapalı olduğunu söyledi.
Yukarı çıkıp kapıdan dinlemesini, arayacağımı ve içerden telefon sesi duyup duymadığını söylemesini istedim. Duyabiliyorum dedi...
Maalesef geriye kalan tek seçenek hemen polisi aramak oldu.
Arayıp ihbarda bulundum. Beni itfaiyeye bağladılar önce. Onlar bilgiyi aldıktan sonra sağlık servisine bağladılar. Onlar da bilgiyi aldıktan sonra beni yine 112 emniyet merkezine bağladılar. Yine bilgi verdikten sonra beklemeye başladım.
Önce ambulans görevlisi hanımefendi arayıp benden telefon numarası istedi. Arkasından itfaiye görevlisi aradı o da telefon numarası istedi. Henüz polis ekipleri varmamış ama onlar orada bekliyorlardı eve girmek için.
Tahminimce onlar da arayıp evin içinden gelen sesi duyunca ekipleri beklemeden girmişler eve. İşin en garip tarafı ise telefonu istediklerinde adını söylediğim an görevlinin "belki hiç ihtiyacımız olmayacak adına şu anda önemli değil." demesi sanarken alt komşum aradı yine.
Baban şu anda binaya giriyor demez mi?

Bir süre sonra itfaiye görevlisi aradı ve mutlu ve rahatlamış bir şekilde durumu anlattı. Biz eve girdik ama o sırada geldi dedi.
Aradan bir saat geçti polis arayıp evi bulamıyoruz dedi

Meğer evden çıkıp minibüse bindikten sonra telefonunu unuttuğunu fark etmiş ve sonra bir daha mı minibüs parası vereceğim deyip geri dönüp almamış. İşte şansına da onun bu unutkanlığının yani telefonunu unuttuğu ilk ve tek günün içerisinde yüzlerce kere aranıp ulaşılamadığı için herkesi panikletebileceği aklına gelmemiş.
Zaten daha başına birşey gelmeden tüm amca ve halalarım başına birşey geldi diye yıkılmış duruma gelmişlerdi bile. Ben cenaze işlemlerini düşünmeye başlamıştım amcam ise oradakileri nasıl teselli edeceğini. Bunları tabi olay sonuçlandıktan sonra kendi aramızda konuştuk.
Yani evde unutulan bir telefon yüzünden olay nerelere gitti. Emniyeti, itfaiyesi, ambulansı ve cabası.
Sonrasında gülmeyi durduramadım ama sevinçten değil de aklıma gelen birkaç sene önceki Bursa'da yaşanan olaydaki kendini arayan adam yüzünden.
Onu da özetle anlatmak gerekirse;
Arkadaşının yanına İnegöl'e gidiyor. Gece 2 gibi uyuyor. Arkadaşı bunu göremeyince polisi arıyor ve arama çalışmaları başlıyor. Bu adam da kalabalığı görünce ne oldu diyor. Kayıp şahıs var arama yapılıyoru duyunca araya kaynıyor onlarla aramaya başlıyor. Bir süre sonra aranan şahıs diye isminin geçtiğini duyunca "bir soğuk ter döktüm adımı duyunca" diyor. O benim deyince tabi herkes şaşırıyor.
Bizimkinin de itfaiye eve girdikten sonra dışardan gelip kapıyı açması az biraz buna benzedi gözümde
Aman diyim siz siz olun bu zamanda unutacaksanız kendinizi unutun, telefonunuzu değil. Yoksa sonunun bu şekilde bitmemesi işten bile değil
