Voidspire_X
Üye
- Katılım
- 23 Ağustos 2025
- Konular
- 83
- Mesajlar
- 105
- Tepkime puanı
- 1,206
- Şehir
- İzmir
Karanlık enerji hakkında tüm bildiklerimiz,
Evren'i çok büyük oranda etkileyen ama henüz ne olduğunu bilemediğimiz bir enerjidir. 1990 yılının sonlarına doğru süpernovalar üzerinde yapılan testlerde ilk karanlık enerji ile temas sağlanmıştır. Bu gözlemlerce evrenin normal bir şekilde matematiksel olarak yavaşlaması gerekirken daha da ivmeli bir şekilde hızlanma sağladığı tespit edilmiştir. Bu şu demek oluyor bir güç bu hızlanmayı daha da iterek bu genişlemeyi hızlandırıyor demek. Evren'in %68'ini bu karanlık enerji ele geçirmiş durumda, kaynağı nedir ve nereden geliyor bilinmiyor. Peki neden karanlık enerji diyoruz çünkü kendisi karanlık değil hangi renge sahip bilinmiyor çünkü gözlemleyemiyoruz. Yani şöyle bir oda düşünün odada çoğu şey sürekli hareket ediyor ama siz baktığınızda odada bu hareketi sağlıyacak gözle görelebilir bir şey yok ama işte o şey görülmeyen bir enerji işte o karanlık enerji. Sizle etkileşime girmiyor ama var. Neydi o meşhur o laf?, " biz aslında yokuz " ama varız.
Evren bildiğimiz gibi her saniye büyüyor yani genişliyor, daha da kötüsü 2017 yılında yapılan araştırmalarda evren'in genişleme hızının giddikçe arttığı tespit edildi. Evren bu karanlık enerji sayesinde full hız genişleyerek devam ediyor. Bu genişleme nerede duracak, neden genişliyor veya genişlemesi durursa ne olacak karanlık enerjiye bilinmiyor. Albert Einstein genel görelilik teorisinde evren'in sabit olduğunu düşündü ama evren'in genişlediği keşfedildiğini duyunca Einstein bu olaya " en büyük hatam " demişti tabii o zamanlar evren'in genişlemesine karanlık enerji sebep olduğu bilinmiyordu bu karanlık enerji 1990'ların sonunda keşfedilmişti. En akla yatkın karanlık enerji hakkında teori ise quintessence teorisidir. Kısaca bu teori karanlık enerjinin dinamik bir enerji biçimi olduğunu duruma veya koşula göre enerjisinin artıp veya azalabileceğini bu yüzden evren'i hızlandırması, hızlandırıp veya yavaşlatabileceği varsayılmaktadır.
Evren'i çok büyük oranda etkileyen ama henüz ne olduğunu bilemediğimiz bir enerjidir. 1990 yılının sonlarına doğru süpernovalar üzerinde yapılan testlerde ilk karanlık enerji ile temas sağlanmıştır. Bu gözlemlerce evrenin normal bir şekilde matematiksel olarak yavaşlaması gerekirken daha da ivmeli bir şekilde hızlanma sağladığı tespit edilmiştir. Bu şu demek oluyor bir güç bu hızlanmayı daha da iterek bu genişlemeyi hızlandırıyor demek. Evren'in %68'ini bu karanlık enerji ele geçirmiş durumda, kaynağı nedir ve nereden geliyor bilinmiyor. Peki neden karanlık enerji diyoruz çünkü kendisi karanlık değil hangi renge sahip bilinmiyor çünkü gözlemleyemiyoruz. Yani şöyle bir oda düşünün odada çoğu şey sürekli hareket ediyor ama siz baktığınızda odada bu hareketi sağlıyacak gözle görelebilir bir şey yok ama işte o şey görülmeyen bir enerji işte o karanlık enerji. Sizle etkileşime girmiyor ama var. Neydi o meşhur o laf?, " biz aslında yokuz " ama varız.
Evren bildiğimiz gibi her saniye büyüyor yani genişliyor, daha da kötüsü 2017 yılında yapılan araştırmalarda evren'in genişleme hızının giddikçe arttığı tespit edildi. Evren bu karanlık enerji sayesinde full hız genişleyerek devam ediyor. Bu genişleme nerede duracak, neden genişliyor veya genişlemesi durursa ne olacak karanlık enerjiye bilinmiyor. Albert Einstein genel görelilik teorisinde evren'in sabit olduğunu düşündü ama evren'in genişlediği keşfedildiğini duyunca Einstein bu olaya " en büyük hatam " demişti tabii o zamanlar evren'in genişlemesine karanlık enerji sebep olduğu bilinmiyordu bu karanlık enerji 1990'ların sonunda keşfedilmişti. En akla yatkın karanlık enerji hakkında teori ise quintessence teorisidir. Kısaca bu teori karanlık enerjinin dinamik bir enerji biçimi olduğunu duruma veya koşula göre enerjisinin artıp veya azalabileceğini bu yüzden evren'i hızlandırması, hızlandırıp veya yavaşlatabileceği varsayılmaktadır.