Voidspire_X
Üye
- Katılım
- 23 Ağustos 2025
- Konular
- 83
- Mesajlar
- 105
- Tepkime puanı
- 1,206
- Şehir
- İzmir
SHANNON’UN ENFORMASYON KURAMI VE BAĞLANTISALLIK
Claude Shannon’ın geliştirdiği enformasyon kuramı (1948), yaşamın ve zihnin işleyişini açıklamaya çalışan nörobilim kökenli bağlantısallık bilimi ile güncel yaklaşımlarıyla güçlü paralellikler taşıyor.
Bağlantısallık Bilimi ve Yaşamdaşlık Modeli, Shannon’ın kavramsallaştırdığı bilgi akışı ile biyolojik ve toplumsal sistemlerdeki bütüncül etkileşimleri birleştiren bir perspektife sahip.
Shannon için bilgi, olasılık ve belirsizliğin matematiksel ölçümü; yani sistemler arası iletişimin özü. Bağlantısallık bilimi, bu bakışı biyolojik sinir ağlarından toplumsal yapılara kadar genişleterek, her düzeyde yaşamın “bilgi alışverişi” üzerinden örgütlendiğini ortaya koyuyor.
Sanırım Shannon böyle bir yaklaşımı görse, kendi kuramının sadece mühendislikte değil, sinirbilim ve kültürel organizasyonda da temel bir iskelet sunduğunu fark ederdi.
Yaşamdaşlık kültürü ise, bilginin tek başına değil, ilişkiler içinde anlam kazandığını öne sürer.
Shannon’ın tarafsız enformasyon matematiği, artık etik ve varoluşsal bir boyut kazanıyor: bilgi, yaşamın devamlılığına ve ortak refaha hizmet ettiği ölçüde değerli.
Bu, Shannon’ın “gürültüye rağmen mesajın iletilmesi” fikrinin, yaşamın karmaşasına rağmen anlamlı bir bütünlüğün kurulması şeklinde yorumlanması olabilir.
Kısacası Shannon, bağlantısallık yaklaşımını muhtemelen kendi mirasının doğal bir uzantısı olarak görecek, enformasyon kuramının sinir ağlarından toplumsal ağlara, oradan da yaşam merkezli bir etik modele evrilişine sevinçle bakacaktı. Onun gözünde, bağlantısallık bilimi “bilginin evrensel dili”, yaşamdaşlık ise “bilginin yaşamı koruyan ahlakı” olacaktır.

Claude Shannon’ın geliştirdiği enformasyon kuramı (1948), yaşamın ve zihnin işleyişini açıklamaya çalışan nörobilim kökenli bağlantısallık bilimi ile güncel yaklaşımlarıyla güçlü paralellikler taşıyor.
Bağlantısallık Bilimi ve Yaşamdaşlık Modeli, Shannon’ın kavramsallaştırdığı bilgi akışı ile biyolojik ve toplumsal sistemlerdeki bütüncül etkileşimleri birleştiren bir perspektife sahip.
Shannon için bilgi, olasılık ve belirsizliğin matematiksel ölçümü; yani sistemler arası iletişimin özü. Bağlantısallık bilimi, bu bakışı biyolojik sinir ağlarından toplumsal yapılara kadar genişleterek, her düzeyde yaşamın “bilgi alışverişi” üzerinden örgütlendiğini ortaya koyuyor.
Sanırım Shannon böyle bir yaklaşımı görse, kendi kuramının sadece mühendislikte değil, sinirbilim ve kültürel organizasyonda da temel bir iskelet sunduğunu fark ederdi.
Yaşamdaşlık kültürü ise, bilginin tek başına değil, ilişkiler içinde anlam kazandığını öne sürer.
Shannon’ın tarafsız enformasyon matematiği, artık etik ve varoluşsal bir boyut kazanıyor: bilgi, yaşamın devamlılığına ve ortak refaha hizmet ettiği ölçüde değerli.
Bu, Shannon’ın “gürültüye rağmen mesajın iletilmesi” fikrinin, yaşamın karmaşasına rağmen anlamlı bir bütünlüğün kurulması şeklinde yorumlanması olabilir.
Kısacası Shannon, bağlantısallık yaklaşımını muhtemelen kendi mirasının doğal bir uzantısı olarak görecek, enformasyon kuramının sinir ağlarından toplumsal ağlara, oradan da yaşam merkezli bir etik modele evrilişine sevinçle bakacaktı. Onun gözünde, bağlantısallık bilimi “bilginin evrensel dili”, yaşamdaşlık ise “bilginin yaşamı koruyan ahlakı” olacaktır.
