Voidspire_X
Üye
- Katılım
- 23 Ağustos 2025
- Konular
- 83
- Mesajlar
- 105
- Tepkime puanı
- 1,206
- Şehir
- İzmir
Evren hakkında tüm bildiklerimiz,
Aslında bu durum ikiye ayrılmaktadır birincisi bildiğimiz evren'in başlangıcı diğer ikincisi ise bildiğimiz evren'nin öncesidir. Önce ikinci seçenek olan bildiğimiz evren'nin oluşmasından öncesini ele alalım. Bu evrede evren henüz oluşmamış ve tekillik kavramı içinde olduğu varsayılmaktadır. Bu tekillikte ne olduğu ise bilinmiyor birçok teori öne atılsada bu sadece varsayım olarak kalmaktadır. Diğer aşamaya yani bildiğimiz evren'in oluşmasına geçelim, tekillik halindeyken aniden büyük bir enerji patlaması ortaya çıkmıştır. Önce karanlık sonra ışık giderek büyüyerek evren'in başlangıcına sebep vermiştir. Bu olaya " büyük patlama teorisi " adı verilmiştir. Bilim adamı Fred Hoyle bu teoriye inanmamış bir radyo programında dalga geçmek maksatıyla " büyük patlama " demiştir. Bu alay için kullandığı söz bilim camiasında mantıklı ad olarak kabul görmüş ve evren'in başlangıcında oluşan olaylara " büyük patlama " adını almıştır. Evren büyük bir hızla ki buna kozmik enflasyonda denir hızla büyüyerek galaksiler, kümeler, yıldızlar, gezegenler vs oluşmasına sebep vermiştir. Tabii bunlar oluşmadan evren belli aşamalardan geçmiştir. Kuantum dalgası, kozmik enflasyon, kozmik arkaplan ışıması, karanlık çağlar, ilk yıldızların oluşması, galaksiler ve gezegenlerin oluşması ve en sonunda keşfedilen karanlık enerjinin evren'in genişlemesini hızlandırmasıdır. Alan Guth büyük patlamada bulunan eksikleri gidermek için kozmik enflasyon teorisini ortaya atmıştır. Kısaca evrenin genişlemesini ölçeklendirmektedir. Bildiğimiz evren'de trilyonlarca gezegen, galaksi kümeleri, yıldızlar bulunmaktadır. Evren tam 14 milyar ışık yılı mesafesini ölçebiliyoruz bunun sebebi tekillikten sonra önce karanlığın büyük bir hızla genişleyip ardından ışığın onu takip etmesidir. Bu 14 milyarlık mesafeye gözlemlenebilir mesafe diyoruz çünkü ışık bu mesafeye vurup aydınlatıyor birde ışığın vurmadığı hızla genişleyen tahmini 40 milyar yıllık mesafe daha bulunmaktadır. Buralara henüz ışık vurmadığı için buralar karanlıktadır ve gözlemlenemeyen alana girmektedir. Evren tüm hızıyla genişlemeye devam etmektedir bu ne zaman ve nasıl duracağı bilinmiyor. Işığın vurduğu 14 milyarlık mesafeye ek ışığın henüz ulaşamadığı 40-45 milyarlık tahmini alan ile birlikte 54-59 milyarlık genişlikte bir evren'imiz var. Yapılan araştırmalarda 2017 yılında keşfedilen duruma göre evren'in genişleme hızı artmıştır. Peki kısaca özet geçersek önce tekillik vardı sonra büyük patlama ardından önce karanlık sonra ışık takip etti 59 milyarlık bir mesafe oluştu bu mesafede yıldızlar, galaksiler vb herşey oluştu ve hala evren genişlemeye ve yeni yıldızlar oluşmaya devam etmektedir. Herşey buraya kadar normalken çok büyük bir sorun ortaya çıkıyor oda evren'in başlangıcında olmaması gerekirken var olan süper kütleli kara deliklerdir. Yapılan hesaplamalara göre evren'in başında süper kütleye oluşmasının imkanı olmayan kara delikler nasıl böyle süper kütleye oluştuğu ise bilinmiyor pekii bu neden önemli? çünkü büyük patlama teorisinde tekillik varken hiçbir şey olmamalıdır özellikle devasa kütleye sahip kara delikler bu kara delikler normal kara delik gibi değildirler süper kütlesi olan oldukça yaşlı kara deliktirler. Yani birnevi büyük patlamadan öncede ben vardım diye bağırıyorlar. Bu durum şuan araştırılıyor eğer süper kütleli kara delikler büyük patlamadan önce var olduğu mantıklı bir şekilde açıklanırsa evren hakkında bildiğimiz çoğu şey çöpe gider. Son olarak peki evren'in sonu? aslında bu konu hakkında birkaç teori var bunlar ise, evren sürekli genişlediği için büyük soğuma oluşup evren'in soğuyacağına ve buz yüzden buz gibi olacağı, evren'in aslında genişlemesinin sebebinin süper kütleli bir kara deliğin tüm evren'i -ki bizde dahil- içine çektiği ile son bulacağı ve son olarak evren nasıl büyük patlamayla oluştuysa ve genişliyorsa aynı buna benzer şekilde bu patlamanın zamanla geriye doğru çekilip tekilliğe doğru gerisin geri küçüleceğini varsaymışlardır. Bunu tıpkı deniz dalgasına benzetebiliriz nasıl deniz dalgası tüm hız kuma vurup sonra geri çekilirse evren'de işte böyle dalga gibi vurup sonra gerisin geri küçüleceği düşünülmektedir.
Aslında bu durum ikiye ayrılmaktadır birincisi bildiğimiz evren'in başlangıcı diğer ikincisi ise bildiğimiz evren'nin öncesidir. Önce ikinci seçenek olan bildiğimiz evren'nin oluşmasından öncesini ele alalım. Bu evrede evren henüz oluşmamış ve tekillik kavramı içinde olduğu varsayılmaktadır. Bu tekillikte ne olduğu ise bilinmiyor birçok teori öne atılsada bu sadece varsayım olarak kalmaktadır. Diğer aşamaya yani bildiğimiz evren'in oluşmasına geçelim, tekillik halindeyken aniden büyük bir enerji patlaması ortaya çıkmıştır. Önce karanlık sonra ışık giderek büyüyerek evren'in başlangıcına sebep vermiştir. Bu olaya " büyük patlama teorisi " adı verilmiştir. Bilim adamı Fred Hoyle bu teoriye inanmamış bir radyo programında dalga geçmek maksatıyla " büyük patlama " demiştir. Bu alay için kullandığı söz bilim camiasında mantıklı ad olarak kabul görmüş ve evren'in başlangıcında oluşan olaylara " büyük patlama " adını almıştır. Evren büyük bir hızla ki buna kozmik enflasyonda denir hızla büyüyerek galaksiler, kümeler, yıldızlar, gezegenler vs oluşmasına sebep vermiştir. Tabii bunlar oluşmadan evren belli aşamalardan geçmiştir. Kuantum dalgası, kozmik enflasyon, kozmik arkaplan ışıması, karanlık çağlar, ilk yıldızların oluşması, galaksiler ve gezegenlerin oluşması ve en sonunda keşfedilen karanlık enerjinin evren'in genişlemesini hızlandırmasıdır. Alan Guth büyük patlamada bulunan eksikleri gidermek için kozmik enflasyon teorisini ortaya atmıştır. Kısaca evrenin genişlemesini ölçeklendirmektedir. Bildiğimiz evren'de trilyonlarca gezegen, galaksi kümeleri, yıldızlar bulunmaktadır. Evren tam 14 milyar ışık yılı mesafesini ölçebiliyoruz bunun sebebi tekillikten sonra önce karanlığın büyük bir hızla genişleyip ardından ışığın onu takip etmesidir. Bu 14 milyarlık mesafeye gözlemlenebilir mesafe diyoruz çünkü ışık bu mesafeye vurup aydınlatıyor birde ışığın vurmadığı hızla genişleyen tahmini 40 milyar yıllık mesafe daha bulunmaktadır. Buralara henüz ışık vurmadığı için buralar karanlıktadır ve gözlemlenemeyen alana girmektedir. Evren tüm hızıyla genişlemeye devam etmektedir bu ne zaman ve nasıl duracağı bilinmiyor. Işığın vurduğu 14 milyarlık mesafeye ek ışığın henüz ulaşamadığı 40-45 milyarlık tahmini alan ile birlikte 54-59 milyarlık genişlikte bir evren'imiz var. Yapılan araştırmalarda 2017 yılında keşfedilen duruma göre evren'in genişleme hızı artmıştır. Peki kısaca özet geçersek önce tekillik vardı sonra büyük patlama ardından önce karanlık sonra ışık takip etti 59 milyarlık bir mesafe oluştu bu mesafede yıldızlar, galaksiler vb herşey oluştu ve hala evren genişlemeye ve yeni yıldızlar oluşmaya devam etmektedir. Herşey buraya kadar normalken çok büyük bir sorun ortaya çıkıyor oda evren'in başlangıcında olmaması gerekirken var olan süper kütleli kara deliklerdir. Yapılan hesaplamalara göre evren'in başında süper kütleye oluşmasının imkanı olmayan kara delikler nasıl böyle süper kütleye oluştuğu ise bilinmiyor pekii bu neden önemli? çünkü büyük patlama teorisinde tekillik varken hiçbir şey olmamalıdır özellikle devasa kütleye sahip kara delikler bu kara delikler normal kara delik gibi değildirler süper kütlesi olan oldukça yaşlı kara deliktirler. Yani birnevi büyük patlamadan öncede ben vardım diye bağırıyorlar. Bu durum şuan araştırılıyor eğer süper kütleli kara delikler büyük patlamadan önce var olduğu mantıklı bir şekilde açıklanırsa evren hakkında bildiğimiz çoğu şey çöpe gider. Son olarak peki evren'in sonu? aslında bu konu hakkında birkaç teori var bunlar ise, evren sürekli genişlediği için büyük soğuma oluşup evren'in soğuyacağına ve buz yüzden buz gibi olacağı, evren'in aslında genişlemesinin sebebinin süper kütleli bir kara deliğin tüm evren'i -ki bizde dahil- içine çektiği ile son bulacağı ve son olarak evren nasıl büyük patlamayla oluştuysa ve genişliyorsa aynı buna benzer şekilde bu patlamanın zamanla geriye doğru çekilip tekilliğe doğru gerisin geri küçüleceğini varsaymışlardır. Bunu tıpkı deniz dalgasına benzetebiliriz nasıl deniz dalgası tüm hız kuma vurup sonra geri çekilirse evren'de işte böyle dalga gibi vurup sonra gerisin geri küçüleceği düşünülmektedir.